100. Yılı Gördükten Sonra

Cumhuriyetin yüzüncü yılında halkın kendiliğinden, gönülden, coşkulu kutlamasını gören herkesin alması gereken dersler var.

Başta siyaset sınıfı…

Akıllı ve akılcı bir siyaset 29 Ekim 2023’ü gördükten sonra değiştirilemez gerçekleri kabul eder. Atatürk bir kurucu lider. Milli önder. Emsalsiz, rakipsiz.

Bu bir.

İki: Cumhuriyetin temel nitelikleri halkın yüreğine yerleşmiş. Cumhuriyet benimsenmiş. Hem de çok köklü biçimde. Vazgeçilmez.

Bunları biraz açalım:

Atatürk hakettiği saygıyı görüyor. Dünyada başka hiçbir lidere böylesi nasip olmaz.

Öyle ya; yeni ve son devletimizin adını bile O koymuş.

Ve Cumhuriyet. ‘En büyük eser’in adı; bayramı. 29 Ekim. Gördük ki; Bayram toplumsallaşmıştır. Cumhuriyet halk katında kurumsallaşmıştır.

İKTİDAR ŞOKTA

Tüm bu olup bitenleri görünce iktidarın çok şaşırdığına eminim. Şok oldular. Böylesini beklemiyorlardı. 100. yıl “sessizce geçiştirilemedi” Yasak savar bi tutum halk katında geçerli olmadı. Halk Cumhuriyete sahip çıktı. 100. Yıl dönümünü milyonlarca yurttaş hep birlikte kutladı. Herkes birbirine içtenlikle gülümsedi. Ortak paydada buluşuldu.

İktidar ve muhalefetin bu olağanüstü manzaraya bakıp ders çıkarması gerek. Toplumsal nabız nasıl ve nerede atıyor görsünler.

Ve nafile bir arayış, boş bir tartışma. Hiç bir politik lider Atatürk’le karşılaştırılmaz. Karşılaştırılamaz. “Kurucu lider” tarih yapmıştır. Tarih yazmıştır. O kalıcıdır. Siyasi liderler ise ayrıdır. Bir milli önderle bir siyasi kişiliği karşılaştırmak veya yarıştırmak ulusal öndere saygısızlık, siyasi kişiye de haksızlık olur. Siyasi kişilik kazanma ihtimali hiç olmayan bir rekabet nedeniyle boşu boşuna yıpratılmış olur. Gerek yok.

TARİHİ BİR EŞİK AŞILDI

Ve… Halkımız…

Halk bayramını gönülden kutluyor. Herkes çok heyecanlıydı. Bayraklar asıldı, marşlar söylendi.

Türkiye bilinci ve Cumhuriyet farkındalığı yerleşmiş. Belediyelere ayrıca teşekkür ederiz. Herkes elinden geleni yaptı.

29 Ekim 2023’de bir eşik aşıldı

100 yılı devirdik. Toplumu bir arada tutan sağlam bir maya olduğunu gördük.

Ortadoğu’nun kaynadığı bir yüzyılda, hele

tehditlerin arttığı bir dönemde devletimiz sapasağlam. Biz yurtsuz değiliz.

İşte bunu kutladık. İktidar/ muhalefet değil halk.

İnsan gurur duyuyor. Geleceğe dair güveni artıyor. Birlikte olma duygusunun sevincini yaşadık. Biz olduğumuzu fark ettik.

Devlet kutlamalarda adeta yoktu. 100. yıl gibi değil de herhangi bir 29 Ekim gibi baktılar. Oysa halk öyle mi ya?

Hayır. KLİŞELER AŞILDI. EZBERLER BOZULDU.

BU ÜLKENİN HALKI KENDİ KUTLAMASINI YAPTI. HEM DE NE KUTLAMA…

Toplumun muazzam gücü var. Kendiliğinden organize olabiliyor. O kutlamalara dikkatli bakın..

Kadın/erkek, genç/yaşlı, başı açık/kapalı her kesimden insan vardı. Biz vardık.

Tüm siyasi partilere çağrımızdır:

Atatürk üzerinden rekabet etmeyin. Atatürk değerleriyle de rekabetten kaçının. O ortak paydanız. Toplumsal sorunlar üzerinden birbirinizle yarışın. Atatürk milli liderdir. Kurucu lider.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir