FETÖ’nün darbe girişiminde İstanbul Valiliğini işgal etmek isteyen askerlerin yargılandığı davada, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, müdahiller Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanlığının avukatları ile tutuklu sanık Recep Karaçam ve avukatları katıldı.
Savunma yapan sanık Karaçam, dönemin İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan’ın verdiği ifadelerin asılsız olduğunu savunarak, kayıtlarla birlikte aksini ispat edeceğini söyledi.
Karaçam savunması sırasında, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı geceye ait İstanbul Valiliğini işgale giden birliklerin görüntülerinin bulunduğu video kaydını mahkeme heyetine sundu.
Videoların izlenmesinin ardından Karaçam, polis memurlarına silah doğrultulmadığını, darp, cebir uygulanmadığını, beylik tabancalarının alınmadığını ya da hareket serbestisini engellemeye yönelik girişimde bulunmadığının bu görüntülerden anlaşılacağını ifade etti.
Görüntülere göre Cengiz Demircan’ın ilk konuştuğu subayın kendisi olmadığını öne süren Karaçam, Demircan’ın kendisini bu dosyanın cezası onanan sanıklardan Nizamettin Aydın’la karıştırdığını savundu.
Karaçam’ın avukatları müvekkilinin beraatini ve tahliyesini istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Milli Savunma Bakanlığının avukatları ise sanığın cezalandırılmasını talep etti.
“NE FETÖ’CÜYÜM NE DARBECİYİM”
Son sözü sorulan sanık Karaçam, “Ben ne FETÖ’cüyüm ne darbeciyim. Bunun aksine alacağınız herhangi bir karar ismimin lekelenmesine sebep olacaktır. Beraatimi talep ediyorum.” dedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanık Karaçam’ı “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Sanığın eyleminin “yardım” aşamasında kaldığı kanaatine varan heyet, verilen cezayı 18 yıl hapse indirdi. Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
DAVANIN GEÇMİŞİ
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişi sırasında İstanbul Valiliğini işgal girişimine katıldıkları iddiasıyla 88 sanık hakkında dava açılmıştı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince 31 Mayıs 2018’de karara bağlanan davanın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen sanıklar Nizamettin Aydın, Sadık Efe, Erkan Tercan, Halit Turan, İsa Turhan, Mehmet Ekerbiçer ve Mehmet Umut hakkındaki hükümleri onamıştı.
Yargıtay, çoğunluğu er 80 sanığa, “suç işleme kastları bulunmadığı” gerekçesiyle beraat verilmesi kararını hukuka uygun bulmuştu.
“Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen sanık eski Yarbay Recep Karaçam hakkındaki hükmü bozan daire, Karaçam’ın eyleminin, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” kapsamında olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği yönünde hüküm kurmuştu.